22 Aralık 2012 Cumartesi

Tembelliği Yenme ve Çalışkanlığı Öğrenme kitabı "Kişisel Ataleti Yenmek"



"Ne okusam?" diye düşünürken uzun zamandır merakımı celbeden ama "acaba vakit kaybı mı olur?" diye düşünmekten okumaya bir türlü başlayamadığım bir kitaptı Kişisel Ataleti Yenmek.


Kışın gelmesiyle üzerimde oluşmaya başlayan rehaveti alt etmek için daha iyi bir dürtükleyici kitap bulamam diye düşünüp okumaya başladım. Bu kitapta beni şaşırtan şey sıradan kişisel gelişim kitaplarından apayrı ve daha önce irdelenmemiş bir konu olan "atalet"i ele almış olmasıydı. Aslında genel bir perspektiften bakıldığında kişisel gelişim adına bir kitap okunacaksa başlanması gereken kitap budur bence.



"Atalet: isteksizlik ile yorgunluğun, tembellikle depresyonun, yavaşlıkla, yılgınlığın, hayal kırıklığı ile kayıtsızlığın, tükenmişlik ile tepkisizliğin "ortaya karışık" halde bir insanın ruhunu ve bedenini ele geçirmesidir."

"Bir insan, yapması gereken ve yapabileceği bir şeyi neden yap(a)maz? Tersten sorarsak, bir insan yapması gereken ve yapabileceği bir şeyi nasıl "yapamaz" hale gelir?"


"Tanrı bize iki yuvarlak organ verdi, biri oturmak diğeri düşünmek için. Başarınız hangisini daha fazla kullanacağınıza bağlı."

"Atalet hali bir tür psikolojik kanser gibi, ele geçirdiği bünyeyi güçsüzleştirip, olduğu yere sabitler."

"Özgür insanlarda, eylemin yönü dıştan içe değil, içten dışa doğrudur."

"Bir bisikletin üzerindeydim ve ben pedal çevirmezsem, o bisiklet devrilebilirdi!"


"Ataletliyken, bir yandan irade gücünüzün motorlarını kullanarak kendinizi ileri itmeye çalışırsınız, diğer yandan tembelliğinizin el freni size ağırlık yaparak hızınızı yavaşlatmaya çalışır."

"Atalet sinsice bünyeye yerleşir ve ilk iş olarak eyleme geçme mekanizmasını felç eder."

"Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar."(Atatürk)


Kitabın en son bölümünde "Tembelliği yenmek ve çalışkanlığı öğrenmek üzerine özdeyişler" kısmı var.


5 Aralık 2012 Çarşamba

"Kitapçı" Kültür Sanat ve Kitap Tanıtım Dergisi


Kitapçı dergisi ile bir kaç hafta önce tanıştım, d&r'da dergileri incelerken gözüme ilişti ve yayın hayatına yeni girmiş olması nedeniyle iyice merak ettim ve satın aldım. 

Derginin içeriği, kitabevlerinde çalışan kitapçıların yazdığı kitap tanıtım yazılarından oluşuyor bu nedenle samimi bir dili var. 

Konsepti popülariteden, bestseller kitaplardan uzak daha çok Türk Edebiyatı'na dönük. Hem tavsiye hem de inceleme yazıları içeriyor.



İçindekiler; Kitapçı, Kitapçı Dostları, Okurdan, Çocuk, Müzik, Sinema-Tiyatro bölümlerinden oluşmakta.

Çocuk bölümündeki  kitapları çocuk yazarlar tanıtıyor, bence bu çok hoş bir ayrıntı.

Ocak 2013 itibariyle iki ay süreli olarak yayınlanacaktır.


3 Aralık 2012 Pazartesi

Orhan Pamuk - Masumiyet Müzesi (The Museum of Innocence)


Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un hem yazdığı bir roman hem de yaptığı bir müzedir. Pamuk 1990’lardan itibaren romanı ve müzeyi baştan beri birlikte düşündü. 1974 ile 2000’lerin başı arasında geçen aşk romanı, biri zengin diğeri orta halli iki aile üzerinden geçmişe dönüşler ve hatıralarla birlikte 1950-2000 arası İstanbul hayatını anlatıyor. Müzede ise romanda anlatılan kahramanların kullandığı, giydiği, işittiği, gördüğü, biriktirdiği, hayal ettiği şeyler dikkatle düzenlenmiş kutu ve vitrinlerde sergileniyor. Müzeden zevk almak için romanı okumaya gerek yok. Tıpkı romandan zevk almak için müzeyi gezmeye gerek olmadığı gibi. Ama romanı okuyanlar, müzenin çeşit çeşit anlamını daha iyi kavrayacakları gibi, müzeyi gezenler de, romanı okurken fark etmedikleri pek çok şeyi görecekler. Roman 2008 yılında yayımlandı, müze ise 28 Nisan 2012 tarihinde açıldı. 


Masumiyet Müzesi ile ilgili blogda yazmamak konusunda kararlıydım ama dayanamadım. Yazmak istememe nedenim hislerimi ve duygularımı anlatmaya çalışmamın nafile bir çaba olacağını bildiğim içindi. Hayatımı masumiyet müzesinden öncesi ve sonrası diye ayırabilecek kadar etkilediğimi söyleyip susmak istiyorum. 


Eğer merak ediyorsanız bir an önce okuyun, bitirdikten sonra da çok vakit kaybetmeden müzeyi ziyaret edin.Kitabın kalınlığı sadece bir ilizyon, sayfalar o kadar hızlı ve seri ilerliyor ki kitaptan kopmak pek mümkün olmuyor.


Kitabın içerisinde bir giriş için geçerli olan bilet kısmı bulunuyor, girişte özel bir mühürle damgalanıyor.


Ayrıca müzenin içerisinde yer alan Masumiyet Mağazası'nda müze koleksiyonundan seçilmiş imajların yer aldığı afiş ve kartpostalların yanı sıra Şeylerin Masumiyeti adlı müze kataloğu ve farklı dillerde Orhan Pamuk romanları satılmaktadır. Mağazada kupa, buzdolabı mıknatısı, defter ve kalem gibi diğer hediyelik eşyalarda bulunmaktadır.


Masumiyet Müzesine Nasıl Gidilir ?


Masumiyet Müzesi İstanbul'da, Çukurcuma'da İstiklal Caddesi ile Tophane arasındadır.

Yürüyüş mesafesi olarak; Taksimden 12, Galatasaray'dan 8, Tophane'den 8, İstanbul Modern'den 10, Cihangir'den 10 dakika uzaklıktadır.

Tramvayla gelecek olanların Tophane durağında inip sekiz dakika yürümeleri gerekir.

Ziyaret Gün ve Saatleri: 
Salı, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi ve Pazar:10.00-18.00, Cuma:10.00 - 21.00
Müze Pazartesi günleri kapalıdır, içeride fotoğraf çekmek yasaktır.

Yalnız başına gitmeniz yerine özel bir insanla gitmeniz önerimdir :)


Kaynak:
http://www.masumiyetmuzesi.org
http://masumiyetmuzesi-org.tumblr.com/