30 Mart 2013 Cumartesi

Tezer Özlü - Ferit Edgü Mektuplaşmaları "Her Şeyin Sonundayım"


İnsan hayran olduğu bir yazarın elinden çıkan her şeyi okumak istiyor, hatta okumuş olduklarını bile defalarca okuyabiliyor. "Her Şeyin Sonundayım" Tezer Özlü'ye ait yayınlanmış ve bir türlü bulup okuyamadığım bir kitaptı. Ta ki Osman Nuri Ergin Kütüphanesinde rastlayana kadar. Rafta gördüğüm anda alıp büyük bir aşkla hemen oracıkta okumaya başladım, zaten 103 sayfa olduğu için bir çırpıda bitti. Sevdiğim bir yazarın mektuplarını okumak bana apayrı bir zevk verdi. Bir yandan acaba bu mektuplar hiç gün yüzüne çıkmasaydı bu mahremiyet saklı mı kalsaydı diye düşünsem de, iyi ki yayınlanmış demekten de kendimi alamadım.


Mektup türündeki eserleri okurken iletişim kurmak için çaba harcamanın paylaşılanları daha değerli kıldığı kanısına varıyorum.


"Her yazarın kendine ait (Virginia Woolf'un deyişiyle) bir odası olduğuna ve bu özel odaya, eline kitabı olan herkesin girmeye hakkı olmadığına inandığım için" diyerek Ferit Edgü bu mektupları uzun yıllar yayımlamak istememiş. Sonradan fikrini değiştirenin ne olduğundan da bahsetmemiş.


Kitapta bana en keyif veren; Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabının yayınlanma sürecine ve bu süreçte hem dostu hem de yayıncısı olan Ferit Edgü'nün heyecanına tanıklık etmekti. 


Tezer Özlü 1986 yılının Şubat ayında göğüs kanseri nedeniyle vefat etmiştir. Son mektuplarında hastalığından, tedavi sürecinden, Nisan ayı ile ilgili planlarından bahseder.

Ve kitap, tedavi süreci sonrası kendini yeniden doğmuş gibi hissettiğinden bahsettiği 1985 yılının Aralık ayındaki mektubuyla son bulur. 



Sevdiğim satırlar;













1 yorum:

BAYKUŞ GÖZÜYLE... dedi ki...

Bu kitabı ben de çok beğenerek okudum, çok etkileyiciydi...