Tezer Özlü tutkumu bilmeyen yoktur sanırım, bu haber bende çok büyük bir sevince sebep oldu, kitabın çıktığı gün koştum Kadıköy Yapı Kredi Yayınlarına :)
Rafta görür görmez yaşadığım heyecan bambaşkaydı :)
***
"İnsanların bakışlarına bile dayanamıyorum. İnsan düşmanı olduğumdan değil, ama insanların bakışları, çevremde bulunmaları, öylesine oturup bakmaları, bütün bunlar benim için dayanılır gibi değil."
"Yüzerek bu yaşamın dışına çıkmayı yeğlerdim."
"Yaşamla ve ölümle hesaplaşmak için yazıyorum."
"Ben bir kenti o kentteki kitapçı dükkanlarına göre değerlendiririm."
"Bireysel kurtuluş diye bir yaşam biçimi yoktur. İnsan, her zaman toplumsal bir yaratık olduğunu kavrayıp kendi sınıfının bilinçlenmesi ve daha insancıl koşullara kavuşması için çaba gösterdikçe mutlu olabilecek, yaşamını değerlendirecektir. Yaşam, şöyle bir yaşanıp geçmek için var olmak değildir. Aksine insanları en insancıl yaşamlara ulaştırmanın mücadelesinin verildiği bir olgudur. Bilinçsiz bir yaşam, insan yaşamı değildir. Bir anlamda aileyi yöneten, çocuklarını yetiştiren kadınlar da olduğuna göre aydın Türk kadınının en büyük görevi, diğer kadınları bilinçlendirmek olmalı."
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder